Dört mevsim hemen hemen günün her saatinde çalışan ve türlü zorluklarla mücadele eden motosikletli kuryeler trafikte saygı görmek istiyor.
Seyir halindeyken yaşadıkları sıkıntıları anlatan kuryeler, olası bir kaza halinde kendilerini koruyacak bir kaportalarının olmadığını, kaportalarının kendi bedenleri olduğunu söyledi.
Yağmur, kar, sıcak hava demeden dört mevsim çalışan motosikletli kuryeler, trafikte saygı görmek istiyor. Dört tekerli araç sürücüleri tarafından görmezden gelinen, can güvenlikleri riske atılan kuryeler adeta ‘Hayalet sürücü’ gibi trafikte seyrediyor. Özellikle ticari taksi, otobüs ve dolmuş şoförlerine veryansın eden moto kuryeler, olası bir kazada kendilerini diğer araç sürücüleri gibi koruyacak kaportalarının olmadığını, kaportalarının bedenleri olduğunu söylüyor.
“Biz motorlu olduğumuz için görmezden geliyorlar, hep kendileri haklıymış gibi bağırıyorlar”
Gün içinde trafikte yaşadıkları sıkıntıları anlatan Moto Kurye Mert Mihalıç, 6 yıldır paket taşıdığını belirterek, “Trafikte motorları hiç fark etmiyorlar. Özellikle taksi, otobüs ve dolmuş şoförlerinin bize hiç saygıları yok. Trafikte seyir halindeyken araçlarını aniden durduranlar, kapılarını açanlar, sinyalsiz dönenler var. Bununla birlikte ters yönden gelip aradan çıkanlar var. Bir de biz motorlu olduğumuz için görmezden geliyorlar, hep kendileri haklıymış gibi bağırıyorlar. Bunun dışında moto kurye olmanın bir zorluğu yok. Sadece insanlar saygı duysa, trafikte herkes hoşgörülü olsa bir zorluk yaşamayız” ifadelerini kullandı.
“Motosiklet kullandığımız için kaportamız bizim bedenimiz”
Mihalıç, sürücülerin trafikteki araçlar konusunda bilinçlenmesi gerektiğini kaydederek, “İnsanlar bilinçlenmedikçe bu sorunlar devam eder. Trafikte onlar için sen ha varsın ha yoksun. İnsanlar senin orada olduğunun bilincine varmayıp, zaten her şeyi yapıyorlar. Bizim de hatalarımız var ama bu hataları yapmamızın nedeni yine bizi görmezden gelen şoförler. Yol vermiyorlar bizi hataya zorluyorlar. Biz de aynı vergiyi ödüyoruz, biz de hata yapınca ceza ödüyoruz ama bizi görmüyorlar. Biz kaza yaptığımız zaman araçların sadece kaputu zarar görüyor ama motosiklet kullandığımız için kaportamız bizim bedenimiz olduğundan, olan bize oluyor” şeklinde konuştu.
“Bizim en büyük sıkıntımız ticari taksi ve dolmuşlar”
7 yıldır motosikletli kurye olan Yasin Yıldırım ise, trafikte kendilerine hiçbir zaman saygı gösterilmediğini söyleyerek, “Mevsim olarak bir sıkıntımız yok. Sonuçta kışın ekipmanlarımızı giyiyoruz, yazın da ona göre çalışıyoruz. Koruyucu ekipmanlarımızı giydiğimiz zaman herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Fakat ben hep motosiklet hem de bisiklet kullanıyorum ama trafikte bize hiçbir şekilde saygı duyulmuyor. Yani araç olarak görünmüyoruz. Özellikle bizim en büyük sıkıntımız ticari taksi ve dolmuşlar. Çünkü bir müşteri savaşı içinde oluyorlar, biran önce o müşteriye ulaşmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Böylelikle trafik kurallarını altüst ediyorlar. Bizim de yaptığımız hatalar var tabi. Paketi yetiştirebilmek adına kırmızı ışıkta durmuyoruz, ters yönden, kaldırımdan gidiyoruz. Bu da bizim yayalara olan saygısızlığımızdır, ama bu bir zincir şeklinde gidiyor. Taksi ve dolmuş şoförleri bize saygısızlık yapıyor, biz de yayalara karşı saygısızlık yapıyoruz. Kimse uymadığı için biz de bu şekilde davranıyoruz” diye belirtti.
“Kaportamız kendi bedenlerimiz”
Ayrıca Yıldırım, tüm sürücülerin taşın altına elini koyması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle devam etti:
“Araç sürücülerinin bizi fark edip, saygı göstermesi halinde biz de yayalara aynı saygıyı gösteririz. Herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor. ‘Ben motorcuyum, özgürüm’ havasında değil de, trafik kuralları çerçevesinde herkesin gitmesi gerekiyor. Kaza yaptığımız zaman bizi koruyacak bir kaportamız yok, kaportamız kendi bedenlerimiz.”